Bei diesem Artikel handelt es sich um die türkische Übersetzung des Artikels "Wer oder was ist die Rum-Orthodoxe Kirche, die ihren Ursprung in der Türkei hat?", übersetzt von Ferit Tekbas
Bireysel yazarlar tarafından yayınlanan metinler, editörlük bürolarının ve yayın platformlarının görüşlerini değil, sadece kendi görüşlerini yansıtmaktadır.
Türkiye'de ortaya çıkan Rum Ortodoks Kilisesi kim veya nedir?
Ferit Tekbaş Türkiye'de doğdu ve eşiyle Almanya'da kendine bir hayat kurdu. Türkiye doğumlu olan Ferit, Hristiyan inancına çok bağlı ve yakınları ile bilinçli bir barış ortamı yaratarak ona göre yaşamaktadır. Ona mezhebini sorarsanız, kendisini Bizans kiliselerinden biri olan ve Almanya'da oldukça büyük bir cemaati olan Rum Ortodoks Kilisesi'nin bir üyesi olarak görülmesi çok kişiyi şaşırtmaktadır. Peki, geleneksel Antakya kökenli olan Rum Ortodoks Kilisesi bugünün Türkiye'sinde kimdir? Almanya'daki Doğu Hristiyanları Merkez Konseyi'nin seçilmiş yönetim kurulu üyesiyle bir röportaj gerçekleştirdik.
Sayın Tekbaş, “rum - ortodoks” ne anlama geliyor?
Rum – Ortodoks bizim mezhebimizi temsil eder. "Rum" kelimesi Yunanca "Romeos" kelimesinden türemiştir ve Arapça "al Ruam" dan. O zamanki Bizans İmparatorluğu’nun vatandaşlarını ve döneminde başkenti olan Konstantinopolis "yeni Roma" yı ifade eder. Bu isim yıllar içinde kökenimize aktarılmıştır. Kostantinopolis, günümüzde dünya metropolü İstanbul anlamına geliyor. Konstantinopolis Kilisesi'ne mensup olan herkes, kökenleri Bizans veya ortadoğulu ne olursa olsun "Rum Ortodoks" ismine sahipti.
Anadolu bölgesinde isim ancak Yunanistan'da yaşayan Türklerle Türkiye'de yaşayan Rumlar arasında mübadele edildiğinde popüler oldu. Türkler, tüm Antakya ve diğer Ortodoks Hıristiyanları, Türk kökenli (Karamanlı Ortodoks) olsalar bile "rum" olarak kaydetmekten çekinmediler. Bu, nüfus mübadelesi sırasında da ülkeyi terk etmek zorunda kaldıkları bir temel oluşturdu. Bu kararla pek çok insan vatanlarından vazgeçmeye zorlandı. Antakya ve çevresi Fransız mandası altında olduğu için etkilenmedi.
İlahiyatınız hangi dilde kutlanır?
Çoğunlukla iki dilde, ancak çoğunlukla Arapça ve hizmetin yapıldığı ülkenin özgü dilde ama oldukça küçük bir kısım. Örneğin Almanya'da, gençlerimiz Arapça'da o kadar yetkin olmadığından, kilise ayinleri yıllar içinde giderek artan bir şekilde Almanca olarak yapılıyor. 40 yaşın altındaki Rum Ortodoks Almanların çoğu, daha iyi anlaşılması için ayinin tamamının Almanca yapılmasını talep ediyor. Kilisemiz ve piskoposluk, herkese adaleti sağlamaya ve bunu en iyi şekilde uygulamaya çalışmaktadır.
Aslen Türkiyeden geliyorsunuz. Burda insanlar Hristiyan olduğunuzdan hayret ediyorlar mı?
Pek değil - çoğu Alman Türk olmamdan daha çok şaşırıyor. Başlangıçta Almanya'ya geldiğimde aslında öyledir ki, Türkiye'de Hristiyanların olması insanlara çok şaşırtıcı geliyordu. Fakat günümüz dünyasında ve internet çağında ve ZOCD gibi derneklerin varlığında artık Türk Hristiyan olmak o kadar da şaşırtıcı değil.
Türkiye'de hayatınızın bir bölümünü yaşadınız. Eski vatanınızda bir Hristiyan olarak nasıl geçiniyordunuz?
Samandağ / Antakya'da doğdum ve 14 yaşıma kadar orada büyüdüm. Geriye dönüp baktığımda, o zamanlar Antakya'da bir Hristiyan olarak ağırlıklı olarak Müslüman olan diğerlerinden farklı olduğumu hissetmezdim. Hristiyanlar, Aleviler, Yahudiler ve Ermeniler gibi pek çok azınlığın Müslümanlarla çok dost olduğu Antakya çok sadık ve hoşgörülü bir şehirdir. Almanya'da okula gidene kadar Türkiye'den Hristiyan olmanın o kadar da doğal olmadığını fark ettim. Sonra bunu kaldıramayan ve Türk Hristiyan olduğunu hiç anlamayan Türk sınıf arkadaşları ile tanıştım. Sık sık onlar tarafından, bazen bıçakla tehdit edildim. Bu sınıf arkadaşları çok katı bir Müslüman aileden geliyordu ve diğer dinleri anlamadan ve onlara saygı duymadan katı Müslümanlar olarak yetiştirildiler. Tanrıya şükür, beni kendi güvenliğim için çabucak bir Almanca sınıfına transfer eden çok iyi Türk ve Alman öğretmenlerim vardı.
Bir gün Türkiye'ye döneceğinizi ve bir Hristiyan olarak yaşınızı orada geçireceğinizi hayal edebiliyor musunuz?
40 yılı aşkın süredir Almanya'da yaşıyorum. Almanya, benim vatanım ve çocuklarımın vatanı oldu. Burada kendimizi çok rahat hissediyoruz. Emekli olarak Türkiye veya Yunanistan'da yaşadığımı hayal edebiliyorum. Türkiye'de ailemin evi var; annem orada yaşıyor.
Türkiye'de kaç Rum Ortodoks Hristiyan var?
Söylemesi çok zor. Bildiğim kadarıyla Antakya - Mersin bölgesinde 12.000 ila 13.000 civarında insan yaşıyor.
Almanya'da kaç Rum Ortodoks Hristiyan var?
Bunun da söylemesi de zor; sayıları kabaca kilise üyeleri temelinde tanımlayabiliriz. Kilise çevrelerinde, sayı dikkatlice 25.000 olarak söylenir.
İnancınız hayatınızda nasıl bir rol oynuyor?
İnanç hayatımda çok büyük bir rol oynuyor. Hristiyan inancım, Rabbimiz İsa Mesih'in bize öğrettiği gibi, birçok durumda barış içinde hareket etmeme, stresli durumlarda soğukkanlı olmama ve herkese saygılı, hoşgörü ve hayırsever davranmama yardımcı oluyor. imanlı bir Hristiyan olarak, Almanya’nın Oryantal Hristiyanların Merkez Konseyi’nde gönüllü olarak yönetim kurulunda hizmet veriyorum ve İnternette teolojik konularda yazılar yazıyorum. Ayrıca teolojimizde uzaktan eğitim aldım ve birçok çevrimiçi teolojik seminere katıldım.
Ferit Tekbaş, 2017'den 2019'a kadar ZOCD yönetim kurulu üyeliği yaptı ve 2020'den beri tekrar ortaklaşa yönetim kurulu üyesidir. Daha fazla bilgi bu bağlantı ile ZOCD ana sayfasında bulabilirsiniz.
Daniela Hofmann
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Vorträge – Der ZOCD bietet verschiedene Vortragsreihen an, die sich mit gesellschaftsrelevanten Themen beschäftigten. Hier geht es zum Vortragsportal
Anfragen sind zu richten an: ZOCD, Frau Daniela Hofmann, Rechte Brandstr. 34, 86167 Augsburg, Tel. 089 24 88 300 52, info@zocd.de